By melissa1 | 18-08-2020
Balıkların solunum yapabilmesi için genel olarak solungaçlarını kullandığı bilinmektedir. Ancak bazı balıkların evrim aşamasında solunum tercihlerinin türden türe bazen değiştiği biyolojik olarak araştırılıp kanıtlanmıştır.
Solungaç, genel olarak su hayvanlarının solunum organı olarak geçmektedir. Solungaçlar suda çözünmüş halde bulunan ve yoğunluğu yüksek olan oksijenin alınıp kan içerisinde yoğunluğu belli bir orana ulaşmış olan karbondioksitin suya verilmesini sağlamaktadır.
Bu iki olay birbirine zıt şekilde çalışmaktadır. Solungaçlar balıkta solungaç boşluğunda yer almaktadır. Oksijenin alınıp karbondioksitin suya geri verilmesi sonucunda bir basınç oluşmaktadır bu durumda iç ve dış basınç olarak nitelendirilebilir.
Bu hayvanlar kendi içerisinde birçok sınıf, grup, tür ve cinse ayrılabilir. Genelleyecek olursak kıkırdaklı balıklarda genellikle beş çift solungaç yayı bulunur. Kemikli balıklarda ise dört çift bulunmaktadır. Bu solungaçlar kemikli balıklarda operkül adı verilen bir solungaç kapağı ile örtülüdür. Balıkların solungaç sayıları ve içyapısında bulunan solungaç yaprakları, iplikçikleri balık türlerine, alt sınıflarına göre değişiklik göstermektedir.
Bu balıkların ne kadar oksijene ihtiyaç duyduklarına göre değişen biyolojik, yapısal bir durumdur. Balıklar aynı zamanda solunum için aldıkları suyu ağızlarından da alarak su içerisinde ki tuzun fazla olan kısmını solungaçlar aracılığı ile de dışarı verebilmektedir. Yani solungaçlar sadece solunum için değil ayrıca balıkların vücudu için fazla olan bir metabolik atığın atılmasında da yardımcı bir işlev görmektedir.
Solungaç yaylarının iç kısmında solungaç yaprakları bulunmaktadır. Bu solungaç yapraklarının içyapısı incelendiğinde ise birçok kılcal damarın bulunduğu tespit edilmiştir. Bu kılcal damarlar aracılığı ile su içerisinde ki yüksek yoğunlukta ki oksijen alınır ve bu kılcalların zengin oksijen içeriğinden dolayı kırmızı bir renk alır. Bu yüzden de balıkların dış görünüşüne bakıldığı zaman solungaçların rengi de kırmızı gözükmektedir.
Solunum su ağızdan alınarak kanda ki oksijen değişiminin ardından solungaç kapaklarının kuvvetle daralması sonucu yeniden dışarı atılır. Bu yolla kanda ki oksijen temizlenmiş ve solunum gerçekleşmiş olur. Su hayvanlarının günde binlerce kez yaptığı bu işlem onların sağlıklı metabolizmaları için çok önemli ve zorunlu bir adımdır.
Bu balıklar alışılagelmiş dışında diğer balıklar gibi solungaç kullanarak solunum yapmak yerine evrim sürecinde gelişmiş olan akciğerlerini kullanırlar. Bunların bilimsel adı Dipnoi yani akciğerli balıklardır. Bir insan gibi akciğerlerini tamamen aktif bir şekilde kullanamazlar ancak diğer balıklara oranla akciğerleri solunum sisteminde önemli bir yere sahip olmuştur.
Bu hayvanlar solungaç solunumun yanı sıra ihtiyaç duymaları halinde hava solunumu yapabilen tatlı su balıklarıdır. Balıkların solungaçların yanında akciğerlerini kullanarak hava ile solunum yapabilmesi de evrim dalında önemli bir yere sahip olmuştur. Şuan dünya üzerinde solunum için bu iki organı kullanan balıkların varlığı bilinmektedir.